Sosyal Din Eğitimi Modeli: ABD ve Latin Amerika Ülkeleri Örneği
Yazar: Mustafa KÖYLÜ
Yirminci yüzyılın başlarında, din eğitimi daha çok din ve insan gelişiminin psikolojik temelleriyle uğraşırken, 1950'lerden sonra, modern dünyada sosyo-ekonomik açıdan meydana gelen büyük değişikliklere binaen, daha çok dinin sosyolojik temellerine önem vermeye başladı. Bu anlayışın bir sonucu olarak, din eğitimcileri şu soruyu sormaya başladılar: "Pek çok ülkede mevcut olan temel insan haklarının ihlalini ve sosyo-ekonomik adaletsizlikleri çözmede dinlerin ne tür bir katkısı olabilir?" Bu bağlamda, bazı din eğitimcileri, "Sosyal Din Eğitimi Modeli" diye yeni bir din eğitimi teorisi geliştirdiler. Bu model çoğunlukla İncil öğretilerine, yani yoksulluğun tercihine dayanmaktadır. Toplumdaki yoksulluğu ortadan kaldırmak ve sosyo-ekonomik adaletsizlikleri ve mevcut olan zulümleri engellemek için, Hıristiyan din eğitimcileri İncil öğretileri ışığında bazı yeni metotlar geliştirdiler. Her ne kadar bazı Kilise liderlerini de içeren bilim insanları, bu modelin Marks'ın düşüncelerini yansıttığını iddia ederek eleştiriyorlarsa da, diğer bir kısmı bu düşüncelerin temelde İncil öğretilerine dayandığını ileri sürmektedirler. Şunu tespit etmek gerekir ki sadece inanç sistemleri ve dini pratikler, modern dünya insanının sorunlarını çözmeye kâfi gelmemektedir. Bu yüzden, din eğitimcileri çağdaş toplumsal, ekonomik ve siyasi sorunlara yeni ortak çözümler üretmek zorundadırlar. Bu makale, Amerika kıtasında geliştirilmiş olan bu modele ilişkin bir çalışmayı içermektedir.
© 2014 Web sitenin tüm hakları Değerler Eğitimi Merkezi'ne aittir.